Günümüzde insanların dişleri konusundaki en büyük sıkıntısı beyaz görünmeyen dişlerdir. Yapılan araştırmalar insanların %7’sinin dişlerinin renginden rahatsız oldukları için gülmekten kaçındığını ortaya koymaktadır. Beyazlatma yapmak için karbonat kullanarak başlayan, daha iyi sonuç alabilmek için porselenlere, diş minesine zarar veren macera pek çok işleve kadar uzunmaktadır. Zamanla kalıcı ve dişe zarar vermeyen bir beyazlatma arayışı hiç bitmemiştir.

Diş beyazlatma işlemi dişlerin yapısında meydana gelen renklenmeleri giderme işlemidir. Renklenme dişlerin doğal yapısından dolayı olabileceği gibi, yaşın ilerlemesi, çay-kahve gibi renkli gıdaların çok fazla tüketilmesi, gelişim çağında kullanılan bazı antibiyotik ya da florürlerin etkisi veya dişe gelen bir darbe sonucu dişin canlılığını yitirerek renk değiştirmesidir.

Canlılığını kaybetmiş bir dişe, hekim tarafından birkaç seans özel bir beyazlatma ajanı kullanılarak dişin renginin eski haline dönmesine “dental bleaching” işlemi denir.

Ancak dişler canlı ve dış etkenlerden dolayı renk değiştirmişse hem klinikte hem de hekimin kontrolü olmak koşuluyla evde hasta tarafından yapılan beyazlatmaya da “home-bleaching”işlemi denir.

Günümüzde dişlere zarar vermeyen, hassasiyete neden olmayan hatta diş dokusunun güçlenmesini sağlayan nano teknoloji ile üretilmiş diş beyazlatma ajanları kullanılarak çok başarılı sonuçlar alınmaktadır.